Merhaba arkadaşlar,
Yine günlerden sıradan hayatların yaşandığı, sıradan şeylerin yaşandığı, sıradan umutlara koşulan, sıradan bir gün. Olması gerektiğinden fazlasını asla düşünmediğimiz ne bir eksik ne bir fazla tıngır mıngır bir gidişatın sayısını bilmediğimiz sefer sayılı yolculuğu..
Birçoğunuz bilir Kral Çıplak öyküsünü, unutanlara hatırlatmak, bilmeyenlere anlatmak istedim.
Ülkenin birinde ekonomik sıkıntılarından dolayı intihar eden, borç listesini yazıp canına kıyan insanların olduğu, asgari ücreti açlık sınırının altında kalan, ülkenin yarısının asgari ücretle çalıştığı, yatları sarayı olan bir başkan varmış, bu başkan ülke ekonomisi için kaftan biçecek yardımcılar almış yanına, bu yardımcılar öyle çalışmışlar öyle çalışmışlar ki başkanı sadece akıllıların görebileceği güçlü bir ekonomilerinin olduğuna ikna etmişler. Hatta başkan hızını alamamış ve dünya bizi kıskanıyor demiş. Bu sözler kulaktan kulağa dolaşır olmuş. "Güçlü ekonomiyi sadece akıllılar görebilir!"
Tüm bunlar böyle devam ederken,
- Kişi başı milli gelirde 191 ülke arasında kendi ülkesinin 139.sırada yer aldığını,
- Asgari ücret sıralamasında Avrupa'da sondan 6. olduğumuzu,
- İşsizlik oranlarında 104 ülke arasında en yüksek işsizlik oranına sahip 13.ülke olduğunu,
- Ülkesinin ölümlü iş kazalarında Avrupa 1.si olduğunu,
- Ülkesindeki faiz oranlarının OECD ülkeleri arasında en yüksek olduğunu,
- Ülkesinde genç işsizlik oranının yüzde 27,4 olduğunu,
- Sanayı de üretimin düştüğünü, enflasyon rakamlarının yüksek seyrettiğini,
- Ülkenin toplam borcu 8 kat artış göstermiş olduğunu,
- Ülkesinin 2001 krizinden bile daha kötü durumda olduğunu,
bilen bir blog yazarı birden haykırmış;
"Kral Çıplak"
* Tüm şer odaklarına rağmen dik durmanın önemini bilen biri olarak gerçek ve sağlam adımlar atılmadığı takdir de söylemlerin havada kaldığını belirtmek istiyorum. İş dünyasını, iş olanaklarını takip eden biri olarak, çalışana yüklenmek istenen şeyin çok ağır olduğunu görüyor, bunu anlatmayı da görev biliyorum.
İnsanların büyük çoğunluğu bu tür siyasi yazılardan uzak duruyorlar,"neme lazım durup dururken başımızı belaya sokmayalım!" diye..Örneğin benim yazdığım "eve gelen polis" yazısına bile çok az sayıda kişi gelmişti,"polis" denince insanlarda bir korku başlıyor,bu tür yazılardan uzak durmaya çalışıyorlar,ben bunu anladım..Neyse aslında ülkede yanlış giden çok şey var ama işte bu yazdıklarınız buz dağının sadece görünen kısmı olabilir..Emeğinize sağlık..😊
YanıtlaSilToplumun çekimser kaldığı bununda neden kaynaklandığını biliyoruz. Tabi ki bunlar artık gün yüzüne çıkmış şeyler ya çıkmayanlar..
SilSoytarıya mı kızmak lazım, soytarıyı baştacı edene mi? Sorun şu ki, kral çıplağım dese de bunu kabul etmeyecek, duymayacak bir güruh var; kraldan çok kralcılar... Öyle pişkin, öyle cahil, öyle kurnaz, öyle benciller ki...Her şey bir yana vatansız kalmanın eşiğine geldik; kendi vatanımızda başkalarının kölesi olmaya, mutlak itaate ramak kaldı... ama kral çıplak diye haykırmak için hala geç değil; belki birilerinin çizmeye çalıştığı kaderimizin yönünü değiştirebiliriz...
YanıtlaSilDediğiniz çok doğru belki hiç bir faydası olmayacak ama belki birileri acaba der umuduyla var olan gerçekleri paylaştım.
Silsiyasi bir içerik olduğu çok yorumlamak istemiyorum.Yeterince yerde siyaset var zaten bloglarda da fazla gelir bana
YanıtlaSilBen daha çok ekonomik yönden bakmak istedim ama tabi bugün neye dokunsak siyasi bir karşılığı, siyasi bir zıtlaşması vs var.
SilKıral çıplak hikayesini çok iyi bilirim. Şuan yaşadığımızın dönemin aynısı ama kral yine kral ve hala çıplar. Acınacak olan durumda şu kimse kralın çıplak olduğunu görmüyor ve iki paket makarna kralı giydirmeye yetiyor. Ama olsun burası önemli :)) kralım çok yaşa ayağına taş değmesin biz dahada batsak olur. Haa aklıma geldi geçenlerde intihar eden işsiz vatandaşımızda aslında ölmedi şehit oldu. Nedenirki. Transparan çok yakışıyor.
YanıtlaSilNe yazık ki öyle, bu gerçekler hayatımızın merkezinde dururken insanların kandırılması hiç hoş değil.
Sil