Hayat bir oyunsa bize de bazı roller düşüyor Bu sonsuz tekrarın içinde yapmamız gereken şeyin geçirdiğimiz zamana değer katmaktan başka bir şey olmadığını biliyor muyuz? Her oyun bitecek ve benim aklıma o güzel söz geliyor: 'oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya konur'
Ben hayatı sürekli oynadığımız oyunlardan birisi olan tavla oyununa benzetmek istiyorum. Hayatta öyle değil mi bazen 6-6 gelir bazen sürekli 2-1 atarsın sadece o mu! bazı oyuncular 2-1'i öyle güzel oynar ki sana gelen çiftler istediğin oyun olmaz çoğu zaman. Rakibini iki kez mars etmişsin öyle üstün hissedersin ki kendini, tavla eğitmeni olasın gelir. Ama sonra yine işler yolunda gitmez 4-1, 4-2 derken 4-5 yener seni. En mutlu olacağını sandığın zamanlarda en mutsuz olabilirsin. Ve mars olmamak için toplama alanına götürdüğün o tek taşın mücadelesine ne demeli, tam anlamıyla bir mücadele. Kaybetmek, kazanmak, mutluluk, hüzün, yaşamak istediğiniz neyse onu sunuyor bize hayat.
Hayatla oyun oynadığımı plastik oyuncaklardan uzaklaştıkça anlamaya başladım, kiminin mücadele dediği şey aslında vaktimizi güzel geçirmeye çalıştığımız oyunlardı. Misket için geçirdiğim başarı dolu zamanlarımı, daha sonra medikal, lojistik, satış, pazarlama, gıda, reklam ve serigrafi gibi sektörlerde geçirmeye başladım. Evet oynuyorum eskiden küçük oynuyordum şimdi büyüdü oyunlarım. Geleceğe dair tasarladığım planlar arasında daha büyük oyunlarım var. Tabi çelme yemezsem.
Sonsuz zaman döngüsü içerisinde hayatımın ne kadar dilime tekabül ettiğini bilmiyorum. Lakin ben güzel bakıp güzel yaşamayı hayatla oyun oynamayı seviyorum. Ya siz?!
NOT: 'Hayatla Oyun Oynamak' başlık etkinliğimize tüm blog yazarlarını davet ediyoruz. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
Çokkkkk güzel kaleme almışsın. Çok beğendim 👍😊
YanıtlaSilBen teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.
SilBaşarılı bir yazı olmuş farklı ve güzel bir anlatım özellikle başlıkla uyum sağlayarak konuyu tavla oyunu üzerinden anlatmanızda iyi bir fikir olmuş önemli olan yazmaktı ama siz iyi de yazarak artı değer kazandırmışsınız benim yazdığım başlığa emeğinize sağlık
YanıtlaSilBaşlığı severek yazdım güzel bir başlık seçmişsiniz Engin bey ben teşekkür ederim.
Silişbufikirbu hayatla oyun oynamak adına güzel bir yazı çıkarmışşınız örnekler ve benzetmeler yerinde olmuş teşekkürler bizler içinde örnek bir yazı oldu geliyoruz arkanızdan.
YanıtlaSilTeşekkür ederim sizlerinde oyun dünyasını merak etmiyor değilim bekliyorum
SilEvet ikisinin de eski bir tarihi var ama bana tavla şu nedenle hayata daha yakın gibi geldi:
YanıtlaSil"Karşılıklı 6 hane 12 ayı, iki farklı renkte 15'er pul ise bir aydaki 15 gece ve 15 gündüzü, karşılıklı 12 hane ise günün 24 saatini sembol eder. Tavlanın 4 köşesi mevsimleri ifade eder"
Ben hayatla oyun moyun oynamayı gram sevmiyorum her defasında “lan büşraaa saf saf hareket etme seni çıtır çıtır yerim otur aşşağa” diyip nakavt ediyo beni.🙄😁Tabiri caizse Tırmalamıyorum artık.
YanıtlaSilSezen Aksu’nunda şarkısında dediği gibi “Gelsin hayat bildiği gibi gelsin.İşimiz bu,yaşamak💁🏻♀️“
Harika bir yazı. Kader bir senaryo. Bizler de bu senaryo içerisinde birer oyuncuyuz. Senaryoyu değiştirmek ne kadar mümkün tartışılır. Ancak aynı senaryoyu farklı oyuncular çok farklı kalitelerde oynayabilir. Önemli olan hayatla oyun oynamak.
YanıtlaSilÇok güzel ifade etmişsiniz, tebrikler. Bana da fikir verdiniz, kafamda bir şeyler şekillendi yazacağım yazı için :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, hayat ile ilgili anlatmak istediklerinizi rahatlıkla sunabileceğiniz bir başlık oldu. Yazılarınızı bekliyoruz teşekkürler
YanıtlaSil